Ozon terapi, ozon gazının organik yapıdaki bileşikleri oksitleyerek bileşik üzerinde oksidatif strese yol açması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Üzerinde oksidatif stres olan canlı organizma, bu durumu bir tehdit olarak gördüğü için savunma enzimlerini uyarmaktadır. Bunun sonucunda da vücuttaki antioksidan ve oksijen seviyesi artarak, vücut kendini toksinlerden arındırmaya çalışır.
Öte yandan ozon gazı, oksijenin aksine kararsız moleküler bir yapıda olduğu için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek bir kimyasaldır. Bu yüzden hastaya uygulanacak ozon gazı dozunun uzman doktorlar tarafından ayarlanması gerekmektedir. Aksi takdirde, ozon gazı bir tedavi yöntemi olmak yerine çok ciddi solunum ve dolaşım yolu hastalıklarına neden olabilmektedir.
Ayrıca ozon terapi, tek başına kullanılan bir tedavi yöntemi değildir. Genellikle ozon terapi, tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak bilinmemektedir. Başka bir ifade ile ozon terapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabilen tamamlayıcı bir tıbbi metottur.
Ozon terapi, antioksidan ve antiinflamatuar etkisi ile vücutta adeta bir alarm reaksiyonu yaratarak bağışıklık ve dolaşım sisteminin dinç ve düzenli hale gelmesini sağlamaktadır. Vücuttaki oksijen seviyesini arttırmasından dolayı kan dolaşımını da hızlandırmaktadır.
Hızlanan kan dolaşımı toksik maddelerden dolayı yavaşlayan metabolizmayı yeniden işlevsellik kazandırdığı için vücutta oluşan ödem ve fazla yağ birikimi gibi çeşitli bozuklukları da ozon terapi ile giderilmektedir.
Tüm bunlara bağlı olarak hücrelerin kendilerini yenileme hızı da ozon terapi sayesinde artmaktadır. Böylece vücut, kendini çok daha hızlı bir şekilde yenileyebilmekte ve iyileştirebilmektedir.
Ozon terapi, etkileri nedeniyle günümüzde birçok hastalığın tedavisi olarak kullanılmaktadır. Bu hastalıklar;
Tıbbi olarak kullanıldığı zaman alınan faydalarının artması ile birlikte ozon terapi; Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında da bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde özellikle selülit ve cilt gençleştirme tedavileri arasında ozon terapi yaygın olarak başvurulan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.
Ozon terapi, etkileri nedeniyle günümüzde birçok hastalığın tedavisi olarak kullanılmaktadır. Bu hastalıklar;
Tıbbi olarak kullanıldığı zaman alınan faydalarının artması ile birlikte ozon terapi; Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında da bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde özellikle selülit ve cilt gençleştirme tedavileri arasında ozon terapi yaygın olarak başvurulan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.
Yaş alımı ile birlikte dolaşım sisteminin zayıflar, kan dolaşımı yavaşlar ve hücrelerdeki oksijen miktarı azalır. Bunun sonucunda da hücreler kendini eskisi kadar hızlı bir şekilde yenileyememektedir.
Oksijensiz kalan ve kendini yenileyemeyen hücreler, canlılığını kaybederek cilt üzerinde kırışıklık, ince çizgi ve çukur gibi yaşlanma belirtisi olan deri deformasyonlarının oluşumuna neden olmaktadır.
Ozon terapi sayesinde kan dolaşımı desteklenerek hücrelerde bulunan oksijen miktarı artmaktadır. Buna bağlı olarak hücreler eski canlılığını tekrar kazanmaya başlamaktadır. Ozon terapi sonrası hücreler kendini yenileyebildiği için daha sıkı ve daha pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz.
Ozon terapi, metabolizmanın hızlanmasını sağlamaktadır. Hızlanan metabolizma sayesinde vücuttaki yağ yakımı daha kolay gerçekleşmektedir. Ayrıca oksijen miktarının alyuvarlarda arttırması sonucu ozon tedavisi ile metabolizmanın yağ dokularını düzenlemesi de sağlanmaktadır.
Ozon terapi sırasında saf ozon gazı ve saf oksijen birleştirilerek kullanılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan ozon terapi uygulamaları; majör yöntemi, minör yöntemi ve subkutan olarak bilinmektedir.
Majör yönteminde hastadan alınan 50-100 ml kan, vücut dışında ozon ile karıştırılmaktadır. Daha sonrasında oluşturulan bu karışım hastaya aynı hızda geri aktarılır. Kan içerisine karıştırılan ozon gazı miktarı, tedavinin amacına uygun olarak uzman doktorların kararına bağlıdır.
Minör yöntemi ile uygulanan ozon terapi, majör yöntemi ile kısmi olarak aynı esasa dayanmaktadır. İki yöntemde de hastadan belli miktarda alınan kan vücut dışında belirlenmiş dozdaki ozon gazı ile karıştırılmaktadır.
Fakat minör yönteminden hastadan alınan kan miktarı 2-5 cc arasında değişmektedir. Vücut dışında hasta kanı ve ozon gazı ile oluşturulan karışım, bu yöntemde ise kas içerisine enjekte edilerek hastaya aktarılmaktadır.
Subkutan ile uygulanan ozon terapi, diğer iki yöntemden farklıdır. Bu yöntemde hastadan herhangi bir kan alınmamaktadır. Subkutan ile ozon terapi uygulamasında belirli miktardaki ozon gazı, oldukça ince uçlu yapıdaki iğneler aracılığı ile deri altına direkt olarak enjekte edilmektedir.
Ozon terapi, uzman doktorların başvurduğu tedavi yöntemleri arasında yer almasına rağmen birçok durumda hastalar için ozon tedavisi uygulanması tavsiye edilmemektedir. Bu durumlar;
Ozon terapi yaklaşık olarak 8-10 seans arasında sürmektedir. Ozon terapi seans sayısını belirleyen en önemli faktörler ise hastalık, hastalığın şiddeti ve hastalığın evresidir. Ayrıca gerekilen durumlarda ikinci ya da üçüncü kür ile birlikte ozon terapi tekrarlanabilmektedir. Ozon tedavisi, etkisini tam anlamı ile gösterebilmesi için hastalarımızın minimum 5 seans boyunca tedaviye devam etmelerini tavsiye etmekteyiz.
Ozon terapi ile eski hızını kaybeden metabolizma tekrar hızlanarak vücuttaki yağ yakımı başlamaktadır. Böylece obezite gibi çeşitli kilo sorunlarında tamamlayıcı olarak görev yapmaktadır. Öte yandan ozon tedavisi, tek başına zayıflatma etkisi yaratmamaktadır.
Ozon tedavisi dolaşım sistemi ve otoimmün hastalıkları için tedavi yöntemi olarak kullanılmak ile birlikte kronik kas ve eklem ağrıları için de başvurulan tıbbi bir metottur. Ozon terapi hücre yenilenmesini hızlandırdığı için eklem ağrıları, kireçlenmeler ve romatizmal hastalıklar gibi problemlerin tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir.
Hayır, değildir. Ozon terapi, dozu ayarlanan ozon gazının vücuda aktarılması ile yapılan bir tedavi yöntemi olmak ile birlikte kalıcı bir yöntem değildir. Ozon terapi genellikle diğer tıbbi tedavi yöntemleri tamamlaması için başvurulmaktadır. Bu yüzden uzman doktorlar tarafından belirlenen belirli aralıklarla ozon tedavisinin tekrar edilmesi gerekebilmektedir.