Dolgu uygulamaları yaş ile birlikte elastikiyetini kaybetmiş ve bunun sonucunda da kırışıklık, ince çizgi, dudaklarda hacim kaybı ve çökük sorunları ortaya çıkan her hastamıza tavsiye ettiğimiz ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarının başında gelmektedir.
İçerisinde cildimizin temel yapı taşı olan hyaluronik asit bulunan jel dolgunun cilt altına enjekte edilmesi ile gerçekleşen dolgu uygulamaları, kırışıklık ve ince çizgilerin altını doldurarak açar; dudaklara hacim kazandırır.
Göz çevresi, çene, elmacık kemiği ve burun estetiği için de dolgu uygulamalarından yararlanmaktadır. Göz altında meydana gelen oluklar ve göz kenarlarında oluşan kaz ayağı görünümü dolgu enjeksiyonu ile oldukça pratik bir şekilde giderilmektedir. Daha belirgin elmacık kemiği ve çene hatlarına sahip olmak isteyen hastalarımız için dolgu uygulamalarını tercih etmekteyiz.
Burun estetiği olarak her ne kadar aklımıza ilk gelen burun ameliyatı olsa da dolgu uygulamaları da burun estetiğinde oldukça sık başvurulan tedavi yöntemleri arasına girmeyi başarmıştır. Dolgu uygulamaları ile burun kemiğine enjekte edilen hyaluronik asit, kemerli burun yapısına sahip hastalarımızın daha estetik bir buruna kavuşmasına sağlamaktadır.
Dolgu uygulamaları kalıcılığı ise yaklaşık olarak 6 ay ile 2 yıl arasında değişmektedir.
Scarlet S, radyofrekans sistemi kullanarak uygulanan bir ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemidir. Cildin dermis ve epidermis katmanlarına kadar inen fraksiyonel radyofrekans enerji dalgaları, cildi elastikiyetini arttırırken lifting etkisi de yaratmaktadır.
Cilt sıkılaştırma, gözenek görünümünü azaltma ile yara ve akne izi görünümünü yok etme gibi birçok cilt sorunu için tercih edilen Scarlet S Fraksiyonel Radyofrekans, 25 adet mikro-iğnenin cilt altına yerleştirmesi ile yapılmaktadır. Uygulamadan önce işlem yapılacak bölgeye sürülen lokal anestezi bazlı krem ile hastaların işlem sırasında ağrı ve acı hissetmesi de engellenmektedir.
Bu ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamasının etkileri ilk seanstan itibaren kendini göstermeye başlamaktadır. Kalıcı sonuçlar için hastalarımızın arada 1 ay boşluk bırakacak şekilde 3-4 seans Scarlet S fraksiyonel radyofrekans uygulamasına devam etmesini öneriyoruz.
Bir diğer adı ile ultherapy, cildin alt katmanlarındaki kolajen üretimini odaklanmış ses dalgaları yardımı ile harekete geçiren ameliyatsız bir yüz gençleştirme uygulamasıdır. Ulthera ile cildin alt katmanlarına gönderilen odaklanmış ses dalgaları, cilt yapısında kontrollü tahribata neden olarak cildin kendini yeniden yapılandırmasını sağlamaktadır.
Ultherapy uygulaması cilt alt katmanında bir yenileme süreci başlatırken, cildin üst katmanına hiçbir şekilde zarar vermemektedir. Derin tabakalara verilen bu zarar ile aşağıdan yukarıya cilt sıkılaşmasına ve onarımına neden olmaktadır.
Diğer ameliyatsız yüz gençleştirme tedavilerinden tek farkı ise tek seans ile sınırlı olmasıdır. Hastalarımız ulthera ile tek seansta daha genç ve daha sağlıklı bir cilde sahip olabilmektedir.
Ameliyatsız yüz germe uygulamalarının diğer plastik cerrahi yöntemlere kıyasla birçok avantajı bulunmaktadır. Bu avantajların başında ise düşük bütçe gelmektedir. Ameliyatlı yüz gençleştirme operasyonları, hastane, bakım ve tedavi masraflarını da kendisi ile birlikte getirmektedir. Öte yandan ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları az seans sayısı ile oldukça etkili sonuçlara ulaşmanızı sağlamaktadır. Böylece gençleşmek için bütçenize aşmanıza gerek kalmamaktadır.
Bir diğer avantajı ise cerrahi operasyonlar ile karşılaştırıldığı zaman ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarının daha doğal sonuçlar verdiği görülmektedir. Ameliyatsız yüz germe uygulamalarında doktorlarımızın ana kaygısı yüzün kendi anatomisini bozmadan doğal bir cilt gençleştirmesi sağlamaktır. Bu yüzden ameliyatsız yüz gençleştirme operasyonları ile daha doğal bir görünüme kavuşabilirsiniz.
Düşünülenin aksine ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları da en az plastik cerrahi operasyonlar kadar kalıcı sonuçlar vermektedir.
Yüzünde kolajen üretiminin azalmasına bağlı olarak sarkma, yüz ovalinin kaybolması, kırışıklı, ince çizgi ve çene hatlarının belirginliğini kaybetmesi gibi cilt sorunları yaşayan tüm hastalarımıza ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarını tavsiye ediyoruz.
Ameliyatsız yüz germe uygulamaları, tıpkı plastik cerrahi operasyonlar gibi, kalıcı ve başarılı sonuçlar vermektedir.
Hayır, acıtmaz. Ameliyatsız yüz germe uygulamalarının çoğu anestezi gerektirmeyen tedavi yöntemleridir. Anestezi gerektiren ameliyatsız yüz germe uygulamaları da lokal anestezi bazlı krem ile yapılmaktadır. Yani, krem ile hastalarımızın uygulama sırasında ağrı ve acı hissetmesi engellenmiş olmaktadır.
Ameliyatsız yüz germe ya da ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları, tüm dünyada uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dünya çapında kullanıldığı 250.000’den fazla tedavide oldukça güvenilir sonuçlar da vermiştir.
Her ameliyatsız estetik uygulaması, cerrahi operasyonlara kıyasla daha az komplikasyon ve yan etki oluşma riskine sahiptir. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları sonrasında oluşan şişlik, kızarıklık ve morarma gibi etkiler, kısa süre içerisinde kendiliğinde yok olmakta olup uygulamaların doğal bir sonucudur.
Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları, işlem sonrasında hastanede kalmayı gerektiren tedavi yöntemleri değildir. Uygulama sonrasında hastalarımız kliniklerimizde ayrılıp evlerine ve günlük yaşantılarına geri dönebilmektedir. Öte yandan uygulama sonrasında hastalarımızın dikkat etmesi gereken detaylar bulunmaktadır. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulama sonrasında işlem yapılan bölgeler belli bir süre boyunca çok sıcak ve çok soğuk ortamlardan korunmalıdır. Ayrıca uygulama bölgeleri ovuşturulmamalı ve aşırı mimik ve kas kullanımından kaçınılmalıdır. Çok fazla ağır iş yaptırmaya gerektiren egzersizlerde de uzak durulmalıdır.