İlerleyen yaş ile birlikte göz altı bölgelerinden başlayarak burun çevresine kadar inen çeşitli cilt sorunları ortaya çıkmaktadır. Ayrıca gözyaşı oluklarında da birtakım çöküntüler yaş alımına bağlı olarak oluşmaktadır. Bu oluşan çöküntü de cildin daha koyu renk almasına neden olmaktadır.
Yapısal olarak cildin diğer dokularına kıyasla göz altları ve göz kapakları daha gevşek bir yapıya sahiptir. Bu gevşek yapının elastikiyetini giderek kaybetmesi sonucunda sarkma, buruşma ve torbalanma meydana gelmektedir.
Sonuç olarak tüm bu cilt sorunları kişinin olduğundan daha yaşlı, daha yorgun ve daha mutsuz gözükmesine neden olmaktadır.
Gözaltında oluşan tüm bu cilt sorunları yaşlanma ile ortaya çıkmaktadır. Öte yandan yaşlılık sadece tek nedeni olmaktadır. Kişinin düzensiz uyku uyuması, kronik yorgunluk, stres, kötü beslenme alışkanlığı, alerjik cilt yapısı, sigara ve alkol tüketimi ve yetersiz su tüketimi gibi çevresel faktörler ile genetik faktörler de göz altında cilt sorunları oluşumuna neden olmaktadır.
Tamamen jel bazlı bir yapıda olan göz altı ışık dolgusu, temelindeki iki içerik olan hyaluronik asit ve polivitamin karışımı ile göz altında ve göz çevresinde cildin ihtiyacı olan temel yapı taşlarını harekete geçirmek amacı taşımaktadır.
Hyaluronik asit, cildin nem dengesini koruyan bir madde olduğu için hastalarımızın göz altına herhangi bir alerjik reaksiyon yaratmamaktadır. Polivitamin ile de cildin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve antioksidan gibi enzimler karşılanmaktadır. Böylece göz altı bölgesi işlem sonrasında kendini yenileyerek morarma gibi cilt tonu eşitsizliğini gidermektedir.
Göz altı ışık dolgusu uzman doktorlarımız tarafından gerçekleştirilen bir cilt bakımı uygulamasıdır. Hastalarımıza işlem öncesinde içerisinde anestezi bulunan bir krem sürülmektedir. Böylece uygulama sırasında hastalarımız herhangi bir acı ve ağrı hissetmemektedir. Anestezi bazlı krem sürüldükten sonra içerisinde hyaluronik asit ve polivitamin bulunan karışım çok ince künt uçlu kanüller ile gözaltına uygulanmaktadır.
Göz altı ışık dolgusu diğer dolgu işlemlerinden farklıdır. Bu farklılık, gözaltı cilt dokusunun yüzün diğer bölgelerindeki cilt dokularına kıyasla daha hassas ve daha ince bir yapıya sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden bu cilt bakım uygulamasının uzman doktorlar tarafından yapılması gerekmektedir.
Gözaltı ışık dolgu işleminin kalıcılığı hastadan hastaya göre farklılık göstermektedir. Genelleme yapılacak olursa göz altı ışık dolgusu işleminin kalıcılığı 9 ile 12 ay arasında değişen bir zaman dilimine denk gelmektedir.
Bu sürenin uzaması ya da kısalmasını etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı, metabolizma hızı, cilt yapısı ve göz altı deformasyonların şiddeti ve büyüklüğü olmaktadır. Hastanın istemesi durumunda etkisinin yitiren göz altı ışık dolgusu, Este Medikal Türkiye’nin profesyonel ve tecrübeli doktorları tarafından tekrar edilebilmektedir
Göz altı ışık dolgusu, cerrahi operasyonlar gerektirmeyen bir uygulamadır. Bu yüzden uygulama sonrasında hastalarımızda herhangi bir komplikasyon oluşmamaktadır. Bir diğer ifade ile uygulama sonrasında hastalarımızda cerrahi enfeksiyon ya da kanama riski gibi bir komplikasyon ihtimali bulunmamaktadır.
Öte yandan işlem yapılan bölgede uygulama sonrasında şişlik, kızarma ve morluk gibi belirtiler gözükmektedir. Bu belirtilerin gözlemlenmesi durumunda hastalarımızın korkmasına gerek yoktur. Çünkü bu belirtiler birkaç gün sonra kendiliğinden yok olmaktadır. Bu yüzden göz altı ışık dolgusu için tamamen risksiz bir cilt bakım uygulamasıdır denilebilmektedir.
İdeal kilosunda olan ve genellikle 30 yaşından büyük olan hastalar için göz altı ışık dolgusu oldukça etkili bir tıbbi tedavi yöntemidir. Bu yöntem ile hastanın göz altında meydana gelen deformasyonlar kolayca yok edilmektedir.
Öte yandan bazı durumlarda hastalara göz altı ışık dolgusu yapılmaktadır. Bunlar;
Bu durumlar haricinde cinsiyet ayrımı yapılmaksızın herkese göz altı ışık dolgusu yapılmaktadır. Ayrıca hastalarımızın uygulamadan en az on beş gün öncesinden kan sulandırıcı, aspirin ve antibiyotik gibi ilaçların kullanımını kesmesi gerekmektedir.
Her dolgu ve plastik cerrahi işleminde olduğu gibi göz altı ışık dolgusu uygulamasında da bu ilaçların kullanımı kan pıhtılaşmasına engel olmaktadır. Bu da hastalarımızın uygulama yapılan noktalarında ufak bir kanama olmasına neden olmaktadır. Ayrıca işlem sonrasında da hasta bu ilaçlarının kullanımından bir süre daha uzak durmalıdır.
Uygulama sonrasında hastalarımızın göz altlarında ödem oluşabilmektedir. Fakat bu ödeme rağmen alt göz kapağında göz ile fark edebilecek bir değişim, uygulamadan hemen sonra kendini belli etmektedir. Göz altı ışık dolgusunun tam olarak oturması ise yaklaşık olarak 2 haftalık bir süreci kapsamaktadır.
Uygulama sonrasında hastalarımızın çok sıcak derecede duş almamasını tavsiye ediyoruz. Aynı şekilde 2 hafta boyunca da çok sıcak ortamlara ilave olarak aşırı soğuk ortamlardan da kaçınması gerekmektedir. Dolguda oluşabilecek bir bozulmanın engellenmesi için çok fazla mimik kullanılmaması da gerekmektedir. Hastalarımızın göz altı ışık dolgusu uygulamasından bir hafta sonrasına kadar ağırlık kaldırması gereken her türlü iş ve egzersizlerden de kaçınması gerekmektedir.
Göz altındaki deri, vücudumuzun diğer cilt yapılarına göre daha hassas ve daha incedir. Bu yüzden göz altı ışık dolgusu sonrasında uygulama yapılan bölgede ödem oluşması çok normaldir. Öte yandan ödem oluşumu için hastalarımızın bir şey yapmasına gerek yoktur. Göz altı ışık dolgusu uygulamasından yaklaşık 10 gün sonra ödemler kendiliğinden geçmektedir.
Hayır, yapılmaz! Hastalarımız göz altı ışık dolgusu uygulamasından yaklaşık 1 hafta sonrasına kadar enjekte yapılan bölgeye oldukça dikkat etmesi gerekmektedir. Dolgunun bozulmasını engellemek için hastalarımızın 1 hafta boyunca gözlerini ovuşturmaması ve göz altlarına masaj yapmaması gerekmektedir.