Migren hastalığının henüz kanıtlanmış olarak bir nedeni bulunmamaktadır. Öte yandan migrenin çoğunlukla genetik faktörlere dayalı bir nörolojik hastalık olduğu bilinmektedir. Yani, genetik olarak migren rahatsızlığına yatkınlığı olan kişilerde, beyindeki ağrı sisteminde meydana gelen bir bozukluk sonucu migrenin tetiklendiği düşünülmektedir.
Ayrıca migren, hormonal değişikliklerden dolayı da ortaya çıkabilmektedir. Özellikle kadınlarda regl döngüsünün başlaması ile birlikte, hormonal değişimlerden dolayı migren ataklarının başlaması daha yaygın bir durumdur. Doğum kontrolü gibi hormonal ilaçların kullanımı da migreni ortaya çıkarabilmektedir.
Migren hastalığında görülen en sık belirti şiddetli baş ağrısıdır. Bu şiddetli baş ağrısı, şakak bölgesi başta olmak üzere alın, baş arkası, kulağın arka tarafı, göz ve göz arkası da dahil olmak üzere başın çeşitli bölgelerinde sabit kalmaktadır. Migren ağrısı şiddeti çoğu zaman hastayı uzanarak dinlenmeye ve günlük işlerini yarıda bırakmasına bile zorlamaktadır.
Şiddetli baş ağrısı sırasında olan bulantı, kusma ile kokuya, sese ve ışığa hassasiyet durumu da migren belirtileri arasında yer almaktadır. Kimi hastalarda ağrıdan 5 dakika ile 1 saat öncesinde “aura”larda görülmektedir. “Aura” şiddetli baş ağrısından hemen önce görülen nörolojik ataklardır. Öte yandan aura atakları geçicidir. Yani, aura atakları başladıktan 10 dakika ile 30 dakika sonrasında etkisini kaybederek geçmektedir.
Migren hastalarında gözlemlenen aura atakları, duyusal aura (yani konuşmakta zorlanma, uyuşma ve karıncalanma) ve görsel aura (yani titreyen parlak ışıklar ve görme bozuklukları) olarak adlandırılmaktadır.
Bu belirtilere ek olarak bazı hastalarda gözlemlenen migren belirtileri şu şekildedir:
Migren, normal baş ağrılarından farklı şiddet derecesine ve belirtilerine sahip olduğu için kolaylık tanısı konulabilen bir hastalıktır. Uzman doktorlarımızın değerlendirme yaptığı ön muayenede hastalarımız şikayetlerini ve aile öyküsünü detaylı bir şekilde anlatarak tedavi sürecine başlayabilmektedir.
Klinik olarak tanısı konulan migren muayenesinde, uzman doktorlarımız ayrıca hastalarımızın baş ve boyun bölgesini muayene ederek daha detaylı bir değerlendirme yapmaktadır. Tüm bu değerlendirmelerin sonucunda doktorlarımız hastalarımız için en uygun tedavi yöntemini belirlemektedir.
Hastalarımız doğru migren tanısı ve bu tanıya özel uygulanmış tedavi yöntemleri ile migrenden kurtulmaktadır. Günümüzde çok çeşitli migren tedavisi yöntemi bulunmasına rağmen uzun yıllardır en etkili sonuçlar veren botoks, migren tedavisi olarak sıklıkla başvurulan bir metottur.
Botoks enjeksiyonun tedavi olarak kullanıldığı bir diğer sorun ise migren olmaktadır. Migren tedavisi olarak kullanılan botoks uygulaması kafa ve boyun arasındaki 7 farklı bölgeye ve 31 enjeksiyon noktasına yapılmaktadır. Uygulama oldukça ince uçlu iğneler yardımı ile yapılmaktadır.
Migren tedavisi olarak kullanılan botoks uygulamaları her hasta için standart prosedürlere tabii değildir. Bir diğer ifade ile açıklamak gerekirse botoks, migren tedavisi olarak kullanıldığı zaman kişiye özel bir uygulama olmaktadır.
Hastalara 12 hafta ara ile 2 dönemlik bir botoks uygulaması yapılarak migren tedavi edilmektedir. Botoks uygulamalarının tekrar edilip edilmeyeceği ise migren şiddetine bağlı olmaktadır.
Birçok hastalıkta olduğu gibi migren rahatsızlığı olan hastalarımıza da egzersiz yapmalarını öneriyoruz. Fakat, migren tanısı konulan hastalarımızın çok fazla efor sarf ettiren ya da çok ağır yük içeren egzersizler yapmamaları gerekmektedir. Çok fazla hareket içeren egzersizler migren atağını tetikleyen faktörler arasında yer almaktadır. Bu yüzden migren teşhisi konulan hastalarımız, daha hafif egzersizler yaparak migren ataklarının sıklığını azaltabilir.
Kronik yani 3 aylık bir sürede birden fazla migren atakları geçiren hastalarımızda depresyon ve anksiyete, sıklıkla gözlemlenen mental rahatsızlıklardır. Kronik migren atakları geçirmeyen fakat depresyona ve anksiyeteye yatkınlığı olan hastalarımızda da migren, bu tür mental rahatsızlıklara neden olmaktadır.
Evet, gelir. Kontrollü bir dozda kafein alımı migren ataklarının şiddetini azaltabilmektedir. Fakat aşırı kafein kullanımı, bazı hastalarımızda rebound (yani, geri tepme baş ağrısı) etkisi yaratarak migreni daha da kötüleştirmektedir.
Migren atağı süresi her hastamızda farklılık göstermek ile birlikte atak süresi 4 ile 72 saat arasında devam etmektedir. Migren atağı sıklığı da tıpkı atak süresi gibi kişiden kişiye değişmektedir. Bazı hastalarımız yıl içerisinde 1-2 kere migren atağı geçirirken kimi hastalarımız her ay defalarca migren atakları geçirebilmektedir.
Migren atağı sırasında soğuk su uygulaması yaparak atağı dindirebilirsiniz. Sıcak uygulamalar migren atağını şiddetlendirmek ile birlikte daha kötü hale getirmektedir.